Hakkımda

Fatih Tatoğlu

Merhaba, ben Fatih Tatoğlu.

Yaklaşık 20 yıldır teknoloji sektörünün içinde olan bir mühendis, bir öğrenme meraklısı ve bir babayım.

Kendimi hiçbir zaman "uzman" ya da "büyük mühendis" gibi tanımlamadım; hep öğrenmeye devam eden, merak ettikçe daha çok derinleşen biri oldum. Zaten bu blogu kurma nedenim de tam olarak bu: Öğrendiklerimi saklamak yerine paylaşmak ve zamanla daha da gelişmek.

Ne İş Yaparım?

Yıllar boyunca yazılım geliştirdim, mimari tasarladım, ekip yönettim, sorun çözdüm, süreçleri sadeleştirdim.

Ama en çok sevdiğim şey hâlâ aynı: Karmaşık bir şeyi anlayıp, onu basit ve anlaşılır hâle getirmek.

Cloud mimarileri, serverless yapılar, POS entegrasyonları, LLM pipeline'ları, operasyon yönetimi, dağıtık sistemler...

Birçok alana dokundum ama hepsinden öğrendiğim ortak şey şu oldu:

"Ne kadar çok bilirsen, aslında bilmediğin şeylerin o kadar fazla olduğunu fark ediyorsun."

Bu yüzden hâlâ heyecanlanıyorum, hâlâ araştırıyorum, hâlâ ilk günkü gibi merak duyuyorum.

İşin İnsan Tarafı

Yıllarca büyük ekiplerle çalıştım, liderlik yaptım, mentorluk verdim.

İnsanlarla birlikte üretmeyi, birlikte büyümeyi gerçekten seviyorum.

Bir ekip arkadaşımın gelişmesi, hatasını aşması, kendi yolunu bulması benim için yazdığım bir mimari kadar değerli.

Kariyerimde öğrendiğim en önemli şeylerden biri şu: Teknoloji ne kadar güçlü olursa olsun, iyi bir iletişim olmadan hiçbir sistem gerçekten çalışmaz.

AI ve Üretkenlik Yolculuğum

Son yıllarda yapay zeka benim için sadece "yeni bir teknoloji" değil; öğrenme ve üretme şeklimi tamamen değiştiren bir araç hâline geldi.

LLM tabanlı çözümler, eğitim pipeline'ları, otomasyon akışları, içerik üretim sistemleri... Hepsini merakla deniyorum, öğreniyorum, bozuyorum, düzeltiyorum.

Paylaştığım çoğu şey "bakın ben böyle yapıyorum" demek için değil; "Ben böyle denedim, belki size de fikir olur." niyetiyle.

Bir Baba Olarak Hayatım

Hayatta en çok gurur duyduğum rol mühendislik değil, babalık.

Kızım için ahşap oyuncaklar tasarlıyorum, 3D modeller çiziyorum, Montessori temelli oyunlar üretiyorum.

Bazen beraber mutfağa girip tarif deniyoruz; bazen bir oyuncak tasarlayıp deneme-yanılma yapıyoruz.

Bu süreçlerde öğrendiğim şeylerin çoğu, blogda paylaştıklarımdan bile daha fazla şey öğretiyor: sabır, üretim, tekrar etmek, denemek, pes etmemek.

Belki de en doğru cümle şu olur:

"Baba olmak, mühendisliğin çok daha insani bir versiyonu."

Bu Blog Neden Var?

Bu blogun bir iddiası yok.

Ne büyük laflar etmek, ne de kariyer gösterisi yapmak için açılmadı.

Sadece:

  • öğrendiklerimi unutmamak,
  • kendime notlar bırakmak,
  • faydası dokunursa birine değmek,
  • yıllar sonra dönüp baktığımda bir yolculuğun izini görmek

için burada.

Eğer bir yazı bir kişinin bile işini kolaylaştırırsa veya birine küçük bir ilham olursa, bu benim için fazlasıyla yeterli.

Kısacası

Ben;

  • 20+ yıldır teknolojiyle iç içe olan,
  • öğrenmeyi hiç bırakmayan,
  • bildiğini sadeleştirip anlatmayı seven,
  • tarif deneyen,
  • hatalarını saklamayan,
  • paylaşmayı seven,
  • denizi ve doğayı seven,
  • scuba yapan,
  • meraklı bir mühendis ve babayım.

Ve tüm bu yolculuğu da burada, bu blogda paylaşmaya devam ediyorum.

Not: Blog içerisinde yer alan bazı İngilizce yazıları AI desteği ile çeviriyorum. Ana amacım daha fazla okura ulaşmak, süreci hızlandırmak ve içeriği erişilebilir kılmak. Çeviri metinleri yayınlamadan önce manuel olarak gözden geçiriyorum; dolayısıyla anlam ve ton mümkün olduğunca korunuyor. Eğer bir yerde garip bir ifade görürsen, muhtemelen AI'ın küçük bir dokunuşudur.